parfüm yorumları

ilk okuyucumu bulmuş olmanın heyecanıyla bir hışım saldırıyorum yorum olayına. pek de sevindim, heveslendim. şimdi aşağıdaki fotoğraf malum, şuan kullanmakta olduğum parfümler. gelelim haklarında neler düşündüğüme.

en solda üst sırada ( sanki güzel sıralayabilmişim gibi sıra diyorum bir de :P ) gördüğünüz parfüm 'aquolina icing sugar'. parfüm değil aslında kendisi, vücut suyu. alkolsüz, o sebepten de kalıcı değil ne yazık ki. yine de yaz aylarında ferah ferah sürmek için ideal. tenimizde leke yapma ihtimali de yok. kokusu ise bir harika. şekerli kokuları severim genelde ama mesela magnetism gibi kokular bayar beni. bu ise çok tatlı, baymayan, insanın içini yakmayan bir koku. herkes mutlaka koklamalı. hiç böylesini görmedim ben. biraz daha kalıcı olsaydı hayatımın kokusu olabilirdi.

onun hemen yanında sarımsı şişede gördüğünüz şey ise clarie's vanilyalı body mist. geçenlerde konak pier'deki clarie's mağazasından aldım. normalde makyaj ürünlerini çok beğenmiyorum açıkçası ama bu mistleri görünce deli oldum. mistler diyorum çünkü bir sürü çeşidi vardı. coton candyden strawberrye, çiçekliden fresh kokulara kadar bir sürü. ne yazık ki ben vanilya dışında hiçbirini beğenmedim. tatlı olanlar fazla tatlı gibi geldi bana. jelibon gibi. seveni varsa kaçırmasın elbette. vanilya ise kremsi, yoğun kokulu ve şekerlimsi bir koku. evet farkettiğiniz üzere kokuları tarif etmekte pek iyi değilim. nasıl desem sanki margarin gibi kokuyor biraz da. anlatmak zor. ben sevdim ve hemen aldım. üstelik fiyatı da çok uygundu, 10 lira gibi birşey. kalıcı değil ama hoş bir koku. iş görür kısaca.

hemen onun yanında givenchy - hot couture var. bitmek üzere neredeyse. son derece kalıcı ve feminen bir koku. givenchy kokularını başarılı buluyorum ben zaten. erkek parfümlerinden pi kesinlikle inanılmaz bir koku. çok seviyorum. onla ilgili düşüncelerimi ileride yazarım belki. gelelim hot couture'a. dediğim gibi kalıcı, feminen, baharatlı ve biraz da tatlımsı bir koku. çok genç kızlara uygun değilmiş gibi. yine de asla kullanılmaz değil elbette. zevk meselesi. parfümleri yazlık ya da kışlık diye ayırırsak eğer bu kışlık kokular sınıfına girerdi herhalde. bir şişeyi severek kullandım ama tekrar alır mıydım bilmiyorum. sanırım biraz sıkıldım kendisinden.

hot couture'ın yanında yine bir givenchy parfümü olan very irresistible sensual var. bu parfümü 2. alışım. hatta şuan gördüğünüz şişeden açılmamış 2 tane daha var stoğumda. 30 ml 30 TL indiriminde gördüğümde sevinç çığlıkları atarak depolamıştım. bu indirimden tam da bir hafta önce sevil parmümeri de cacharel noa ile very irresistible arasında kalıp noa almıştım. aklımı seveyim, şansımı ya da. very'i seçmiş olsaydım eğer 2 hafta sonra bu derece ucuza alma şansım varken çok para verdiğim için yanardı içim. malum kriz, parfümlerin pahalılıkları vs... parfümden bahsetmek gerekirse çok dişi buluyorum ben bu kokuyu. dişi ve modern. belki çok eşsiz ve bulunmaz bir koku değil, öyle parfümler var çünkü, birazdan bahsedicem bir tanesinden, bu onlardan değil. yine de temiz, şık, hoş bir koku. ben sensual olan eau de parfum versiyonunu kullanıyorum. eau de toilette ne kadar kalıcıdır bilemem ama edpnin kalıcılığından son derece memnunum. bittikçe tekrar tekrar almak isteyeceğim ürünlerden.

tesadüfen 3 givenchy parfümünü de yanyana koymuşum, ilk ikisini tanıttık, sıra üçüncüsünde. organza da 2 sene kadar önce 30 ml 30 TL indiriminde alıp tanıştığım bir koku. gayet hoş, gayet kalıcı fakat çok ağır bir parfüm. ağır parfümlerden hoşlanan benim için bile fazla ağır. bakmayın siz bitmek üzere gibi göründüğüne, toplasanız 3 kere kullanmışımdır. kokusunu beğensem bile süremiyorum, kendimi 40lı yaşlarda gibi hissetmeme sebep oluyor. annem kullanıyor. sürdüğünde arkasındaki parfüm bulutuna kapılasım geliyor adeta, çok hoş. ama hiç bana göre değil. anne parfümü olarak sevicem ben kendisini :)

sıra geldi dünyalar tatlısı pamuk şekerime. sürüp en çok iltifat aldığım kokulardan birisi bu. aquolina - pink sugar. inanılmaz tatlı, inanılmaz güzel bir koku. buram buram pamuk şeker kokuyorsunuz. hafif parfüm sevenlere göre değil hiç. tatlı kokuları sevenler ise mutlaka denemeli. diğer ithal parfümlere kıyasla son derece de hesaplı. bildiğim kadarıyla izmirde sadece sevil parfümeri'de satılıyor. ne yazık ki artık sevil azaltmış aquolina ürünlerini. hem hesaplı oluşlarıyla hem de mis gibi kokularıyla beni benden alıyor bu marka. pink sugarın bende gazsız deodorantı, vücut losyonu ve duş jeli de var. vücut losyonu inanılmaz kalıcı. sürdükten saatler sonra bile misle gibi kokuyorsunuz. neyse parfümlerin yan ürünlerini başka bir başlıkta incelemeyi düşünüyorum. biraz da o zaman yazayım. sözün özü pink sugar harika bir koku. yaz için biraz ağır evet ama her kış kullanmayı düşünüyorum açıkçası. ha bir de daha bugün yaşanmış bir olaydan bahsedeyim. bu paragrafın başında söylemiştim en çok iltifat aldığım kokulardan birisi diye. sabah okula gitmek üzere bindiğim minibüste yanımda bir kadın ve kucağında küçük çocuğu oturuyordu. çocuk annesine sürekli 'anne çok güzel kokuyooo' demeye başladı. kadın da sordu ne güzel kokuyor diye. bi süre böyle söyleyip durdu çocuk, kadın tekrar sorduğunda ise 'yanımıza binen ablaaa' demez mi? nasıl sevindim anlatamam. süreli 2 saatten fazla olmuştu ve minibüste yanımda oturan insana böyle tatlı tatlı koktuğunu bilmek beni mutlu etti. paylaşmak istedim sizlerle :)

pink'imden sonra yine bir aquolina parfümü olan chocolovers var sırada. bunu ilk kez sevil parfümeri'de denemiştim. çikolata kokulu parfüm diye tanıtmışlardı. sürdüğümde kim tüm gün çikolata kokmak ister ki diye düşünmüştüm. pek beğenmemiştim ilk seferde. fakat ilerleyen saatlerde bileğimden çekemez oldum burnumu. son derece tatlı ve çekici bir hal almıştı. sonra bir gün sevilden yaptığım bir alışveriş sonrası parfümün testerını verdiler bana. eve gittiğimde hemen sürdüm bileğime tekrar ve o gün bugündür favori parfümlerimden birisi oldu kendisi. çikolata kokulu diye lanse edilse de sadece çikolata kokmuyor. en az çikolata kadar baskın olarak turunçgin kokuları da içeriyor. işin garibi ben hiç sevmem turunçgil kokulu ürünleri fakat bu parfümde hiç batmıyor, aksine hoş bile geliyor. zaten sürdükten bir süre sonra turunçgil kokusu hafifleyip yerini daha hafif ve tatlı bir kokuya bırakıyor. pink sugar ile kıyaslandığında daha az kalıcı olsa da chocolovers severek kullandığım bir parfüm. şiddetle tavsiye ederim.

üst sıranın son parfümü ise hugo boss intense. 2 yıl kadar önce keşfettiğim caaanım parfümüm. şuan ne yazık ki bitmek üzere, ilk fırsatta tekrar almak istiyorum. herkesin bilmediği bir koku olması benim için en büyük özelliği bu parfümün. farkettiğiniz üzere kullandığım kokuların bir çoğu çok popülerleşmiş ve herkes tarafından bilinen kokular. ben de bu durumdan çok hoşnut değilim açıkçası ama kokularını da çok sevip vazgeçemiyoum. işte intense böyle bir koku değil. az kişi biliyor, daha bir özel hissediyorsunuz sürünce. yaz için de kış içind euygun olabilecek, yumuşak fakat belirgin, son derece asil bir koku bence. insanı rahatsız edecek kadar ağır değil, farkedilmeyecek kadar hafif değil. arada bir koku. kremsi gibi geliyor bana biraz ki sadece bu kelime bile bir parfümün ilgimi çekmesi için yeterli. kesinlikle denenmeli. çok güzel çok.

ilk sırayı bitirdim, ben de bittim. bu parfüm tanıtma işi sandığımdan daha zormuş. o sebeple kalan parfümleri yazmaya boş bir zamanımda devam edicem. umarım okurken sıkılmamışsınızdır ya da mrak ettiğiniz bir parfüm varsa hakkında bilgi sahibi olabilmişsinizdir. görüşücez en kısa zamanda yine :)

1 yorum:



Marjo on makeup frenzy dedi ki...

sıkılmadım devamını da bekliyorum :D givenchy hot couture bana hediye olarak geldi ama bilmiyorum tam bana uygun değil gibi kokusu. daha kullanmadım kapağından kokladım gerçi.. ben daha çok miracle so magic tarzı ekşi kokuları seviyorum onu fark ettim :D